6. Sayı
Bu sayımızda İstanbul Film Festivali’nde en iyi film ödülünü alan Ahmet Uluçay’la bir söyleşi ve filmi Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak üzerine bir eleştiriye yer verdik. Yoksul ülkemizin yoksul ama içten sinemacısı Uluçay, kendi çocukluğuna ve yaşadığı köyüne bakıyor. Uluçay, köylü kurnazlığına kaçmayan diğer yandan modern kent yaşantısının savunma mekanizmalarıyla örülmemiş içten bir sinema yapıyor. Cannes Film Festivali’nde uslanmaz Bush karşıtı Micheal Moore’a ödülünü veren Tarantino’nun nedensiz ve sınırsız şiddet ve ölüm üzerine kurulu Kill Bill’ini de ele aldık. Filmiyle gündeme gelen ve üzerine yazı yazmayan kimsenin kalmadığı Troya ve film üzerine bir değerlendirmeyi de bulabilirsiniz.
Türk sinema tarihine yönelik değerlendirmelerimiz iki devam eden ve iki yeni yazıyla sürüyor. Nijat Özön’ün Metin Erksan ve sinemasını elindeki belgelere ve yazışmalara göre değerlendirdiği yazısı bu sayıda son buluyor. Giovanni Scognamillo, Yeşilçam etrafında yaratılan mitlere ikinci yazıyla değinmeye devam ediyor. Türk sinema tarihinin dönemlendirilmesi üzerine, Nijat Özön ve Giovanni Scognamillo’dan başka teorik bir çalışma yapılmış değil. Bu konuya giriş niteliğinde Türk Sinemasının Dönemlendirilmesi yazısını da bu sayıda bulabilirsiniz. Ayrıca Türk sinemasındaki edebiyat uyalarlamalarını da ele aldık.
Geçen sayıda CNBCE dizileri ile başladığımız TV dizileri üzerine yazılara bu sayıda yerli dizilerle devam ediyoruz.
Sinema, tarih, ideoloji başlıkları altında toplamaya çalıştığımız dosya konumuz geniş bir çerçeveye oturuyor. Bu konuyu çeşitli yazılar, çeviriler ve Mutlu Parkan’la yaptığımız söyleşi ile ele almaya çalıştık.
İranlı sinemacı Behram Beyzai ile yaptığımız söyleşi, Beyzai’nin sağlam duruşunu ve dünya görüşünü bizlere ulaştırıyor. İran’da halen çektiği pek çok filmin gösterimi yasaklanan, film çekmede büyük zorluklarla karşılaşan Beyzai, sanatı onun için yaşamsal olsa da, ödün vermeden mücadelesine devam ediyor.
7. sayıda görüşmek dileğiyle,dostçakalın,
Film Ekibi